Ev kızı ve parti kuşu Heygirl, “Kavak Yelleri”nin oyuncusu Pelin Karahan ile “Melekler Korusun”da rol alan Özge Özpirinçci’yi buluşturdu.PELİN KARAHAN SICAKKANLI OLUŞUM ERKEKLERİN HOŞUNA GİDİYOROkuldayken de dizideki gibi popüler bir kız mıydın?- Başarılıydım, not ortalamam çok iyiydi. Liseyi üçüncü olarak, 4.80 not ortalamasıyla bitirdim. Başarılı olmaya çalıştığım için öğretmenlerim de severdi beni. Silik biri değildim, ama çok göze batan tiplerden de değildim.
Okul kurallarına harfi harfine uyar mıydın? - Mutlaka okulun kurallarını yerine getirmeye çalışırdım. Ne söyleniyorsa yapardım. Beyaz çorap yerine lacivert ekoseli çoraplar giydiğim de oldu ama... Yani ufak tefek kaçamaklar yapıyordum. Yine de hiçbir zaman kuralları yok saymadım.
Asilik yaptığın zamanlar olmuyor muydu hiç?- Genel anlamda haksızlığa dayanamayan bir insanım. Öyle şeylerle karşılaşınca tepki gösteririm. Buna rağmen hiçbir zaman öyle çok dişli biri olmadım. Hakkımı ararım, savunurum, ama daha fazlasını yapmam. Çok asi olamıyorum. Kiminle sorunum varsa, karşıma alır, oturup konuşurum. Fazla duygusal olduğum için ben ağlayınca karşımdaki insan da hemen yumuşar zaten.
Demek ağlamayı silah olarak kullanıyorsun! - Hayır! ıster istemez oluyor, elinizde değil ki... Karşıdaki de vicdansız değilse, dinliyor sizi.
Aşık olmak fizyolojimizi etkiler. Senin vücudun aşık olduğunda nasıl tepkiler verir?- Fizyolojik olarak hiçbir şey olmuyor bende, ama ister istemez mutluluğunuz yüzünüze tebessüm olarak yansıyor. Onun dışında bir değişiklik olduğunu söyleyemem. Çocukluk dönemlerimde bir sakarlık olurdu üzerimde, ama sonradan geçti.
“Midedeki kelebekler”, aşık olunca sende de ortaya çıkıyor mu?- Doğru, ona katılıyorum. Bunu engelleyemiyorsun zaten. Sevdiğin, hoşlandığın ya da platonik olarak beğendiğin birinin yanında o yanmayı hissediyorsan, yandın demektir. Çünkü bilmelisin ki, o aşktır...
Aşk, sadece karşı cinse duyulan bir duygu değildir. Hayatında aşkla sevdiğin neler var?- Kardeşim ve annem tabii ki... Aşk, vazgeçilmezlik olduğu için objelere karşı duyduğum bir aşk yok. Çok sevdiğim eşyalarım var, ama hiçbiri vazgeçilmez değil. Köpekleri çok severim. Onun dışında hiçbir şeye aşık değilim.
Bir aşk böceği misin, yoksa kraliçe arı mı?- Kraliçe böcüğüyüm! Sevimlilikle dediğimi yaptırırım! Eğer dediğim olmuyorsa, kraliçe kısmına daha çok yaklaşıyorum.
Sence erkekler en çok hangi özelliklerini seviyordur?- Sıcakkanlı oluşumu çok seviyorlar. Bazen negatif olabiliyorum, ama genellikle pozitifim. Fiziksel olarak da gözlerimi seviyorlar. Ne olacak ki başka... En çok duyduğum şeyler bunlar.
Eğlence anlayışın nedir?- Evde oturup patlamış mısır yemeyi çok severim. Dışarı çıkıp arkadaşlarımla eğlenmeyi de seviyorum, ama çok nadir yapıyorum bunu. Kırk yılda bir yani...
En son ne zaman bir partiye katıldın?- Hiç öyle partiye gittiğimi hatırlamıyorum. Parti kavramım yok, galiba olmayacak da hiç. Biraz ilgisizim öyle şeylere.
Tanınmış bir yüz olduğun için mi rahatsız oluyorsun?- Yok, tanınmadan önce de böyleydim. ınsanın içinde olmasıyla ilgili bence. Arada bir set ekibimizle bir yerde yemeğe gidiyoruz. Fasıl ya da canlı müzik dinliyoruz. Öyle şeyler oluyor, hepsi o kadar.
Güzel dans eder misin?- Ederim.
Şarkı söyleyebilir misin?- Hayır. Sesim çok kötüdür.
Evde de mi söylemiyorsun? Banyonun akustiği iyidir mesela!- İmkansız, bozmayayım banyonun akustiğini, hiç söylemem.
Ne kadar kötü olabilir ki?- Kötü işte. Kulağım iyidir, müziği iyi duyarım, ama söyleyemem.
En çok hangi tarz müzikte dans ediyorsun?- Oryantal! Göbek havasını güzel yaparım.
Bir kostüm balosu düzenliyorsun diyelim. Konsepti ne olsun?- Tazmanya Canavarı, Buggs Bunny, Mini ve Mickey’i çok severdim. Konsept, Warner Bros çizgi filmleri olsun. Ben de Mini Mouse olayım.